Eurasian Education & Literature Journal https://eurasianacademy.org/index.php/edulit Eurasian Academy of Sciences tr-TR Eurasian Education & Literature Journal 2149-3510 OKUL VE KURUMLARDA EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN ÖĞRETMEN MOTİVASYONU ÜZERİNE ETKİLERİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1512 <p>Bu çalışmanın amacı, özel okul yöneticilerinin öğretmen motivasyonunu artırmak için uyguladıkları yöntemleri incelemektir. Araştırmanın literatürü, okul yöneticilerinin öğretmen motivasyonunu artırmada hayati bir rol oynadığını göstermiştir. Çalışma, bireysel ve kurumsal faydaların artırılmasında, verimliliğin artırılmasında ve kurumsal hedeflere ulaşılmasında öğretmen motivasyonunun önemini vurgulamıştır. Modern okul yöneticilerinin öğretmen motivasyonunu artırmak için teşvikleri kullanması dikkat çekicidir. Teşvikler kişiye göre değişebileceği için karmaşık bir konudur. Bu nedenle, bu çalışma bu çeşitliliği açıklamak için çeşitli motivasyon araçlarını inceledi. Araştırma, finansal araçları, öğretmenlerin bireysel refahını dikkate alan psiko-sosyal araçları ve çalışma ortamını etkileyen örgütsel-yönetsel araçları derinlemesine inceledi. Okul yöneticileri, personeli için çeşitli teşvikler sağlamak için bu motivasyon araçlarını kullanır. Araştırma ayrıca konuyu daha derinlemesine incelemek için okul yöneticilerinin görüşlerine dayalı olarak örnekler sunmuş ve sorular sormuştur. Bu araştırmanın bulguları, diğer okul yöneticilerine ve yönetici olmak isteyenlere model olmayı amaçlamaktadır</p> Kemal YAZGI Fazilet ABAY Emrah KAŞ Elif SEVİM Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 71 88 10.17740/eas.edu.2024-V19-05 EĞİTİM ALANINDA ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME YÖNTEMLERİNİN KULLANIMI https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1513 <p>Eğitim kurumları günümüzde giderek daha karmaşık hale gelen karar sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı literatürde çok kriterli karar verme yöntemlerinin kullanıldığı çeşitli çalışmaları inceleyerek, eğitim alanında önemli karar verme yöntemlerini değerlendirmektir. Veriye dayalı karar vermenin doğru, güvenilir ve çok yönlü karar verme açısından değerli olduğu kabul edilirken, süreçle ilgili bilgi ve beceri eksikliği, teknik sorunlar, veri güvenliğinin sağlanmasındaki zorluklar ve doğru verilerin elde edilmesi gibi hususlar önem kazanmaktadır. Veriye dayalı karar verme sürecini kolaylaştırmak için yöneticilerin bireylerden, okul yönetiminden ve üst düzey liderlikten bazı beklentileri vardır. Eğitim alanında çok kriterli karar verme süreci incelendiğinde, okul yöneticilerinin önemli bir rol üstlendiği ve bunu eğitim kurumlarında çeşitli yöntemlerin uyguladığı görülmektedir. Eğitim alanındaki eğitimciler, pratik uygulamaları da içeren yönetici odaklı öğrenme yöntemlerinin öğrencilerin akademik performansı üzerinde olumlu etki yarattığını vurgulamaktadır. Eğitim yöneticilerinin yürüttüğü karar alma süreçlerinde öğretmenlerin daha proaktif rol oynamasının önemini vurgulamak önemlidir. Bu kararlar sınıfın gerçek ihtiyaçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır. Öğretmenlerin eğitim alanında karar alma süreçlerine dahil olmaları, onların mesleki gelişimlerine ve genel iş tatminlerine olumlu etki yapmaktadır. Tersine, kararlar tek taraflı olarak alındığında, genellikle memnuniyetsizlik ve motivasyon eksikliğiyle sonuçlanır.</p> Ferhat SUMER Eşref ORUÇ Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 89 104 10.17740/eas.edu.2024-V19-06 ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL MEDYA KULLANIMLARI İLE ÖĞRETMEN ÖZ–YETERLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1514 <p>Öğretmen adaylarının sosyal medya kullanımları ile öğretmen öz-yeterlikleri arasındaki ilişkiyi incelemek, günümüz eğitim sisteminin dijitalleşmesi ve öğretmenlerin dijital becerilerinin önem kazanması nedeniyle büyük bir gereklilik haline gelmiştir. Sosyal medya, bilgiye hızlı erişim sağlamak, eğitim materyalleri paylaşmak ve öğrenci-öğretmen arasında dinamik bir iletişim kanalı oluşturmak açısından öğretmenler için önemli bir araçtır. Özellikle öğretmen adaylarının, meslek hayatları boyunca bu platformları verimli kullanabilme becerisi geliştirmeleri, eğitimdeki etkilerini artırabilir. Öğretmenlerin kendilerini yeterli görme düzeyleri yani öz-yeterlikleri, ders planlama, öğrenciye etkili geri bildirim verme, sınıf yönetimi gibi alanlarda başarılarını doğrudan etkileyen bir faktördür. Dolayısıyla, sosyal medya kullanımı ile bu öz-yeterlik arasındaki ilişkiyi anlamak, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinde sosyal medya platformlarının rolünü daha iyi kavramamıza yardımcı olabilir. Bu ilişkiyi incelemek ayrıca, sosyal medyanın öğretmen adaylarının kendilerine olan güvenini, bilgi paylaşımı ve profesyonel öğrenme topluluklarına katılma gibi unsurlara etkisini anlamamıza da olanak tanır. Sosyal medya platformları, mesleki bilgi alışverişi yapmanın yanı sıra öğretmen adaylarının güncel pedagojik gelişmeleri takip etmelerine ve kendi alanlarında yenilikçi yöntemleri öğrenmelerine de olanak sağlar. Bu bağlamda, sosyal medya kullanımının öğretmen öz-yeterliğine nasıl katkı sunduğunu veya hangi durumlarda sınırlayıcı olabileceğini araştırmak, öğretmen yetiştirme programlarının içeriklerini ve dijital yeterlilik eğitimlerini şekillendirmek için de yol gösterici olabilir. Böylelikle, öğretmen adaylarının dijital dünyada daha etkin ve bilinçli bireyler olmaları sağlanarak, gelecekte eğitime katkılarının güçlendirilmesi hedeflenebilir.</p> Mahmut TÜRKMEN Gönül YAZGI Turhan HAYAT İsmihan Türkan HAYAT Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 105 123 10.17740/eas.edu.2024-V19-07 ÖĞRETMENLERİN SINIF YÖNETİMİ BECERİLERİ ve ÖNEMİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1515 <p>Öğretmenlerin sınıf yönetimi becerileri, eğitim sürecinin verimli ve etkili bir şekilde ilerlemesi için kritik bir öneme sahiptir. Sınıf yönetimi, öğrencilerin derse aktif olarak katılmalarını sağlamak, öğrenme ortamını düzenlemek ve sınıf içi disiplini sağlamak gibi birçok önemli süreci içerir. Etkili bir sınıf yönetimi, öğrencilerin dikkatini toplamasına yardımcı olur ve öğrenme sürecine odaklanmalarını sağlar. Bu beceriler, öğretmenin dersin akışını kontrol etmesine, öğrenciler arasındaki etkileşimi desteklemesine ve ortaya çıkabilecek disiplin sorunlarını önceden engellemesine olanak tanır. Böylelikle, ders süresince daha fazla verim sağlanır ve öğrencilerin başarı düzeyi artar. Sınıf yönetimi becerileri aynı zamanda öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişiminde de önemli bir rol oynar. İyi yönetilen bir sınıf ortamı, öğrencilere güvenli, saygılı ve destekleyici bir alan sunar; bu da öğrencilerin kendilerini ifade etme, özgüven geliştirme ve sosyalleşme süreçlerini destekler. Öğretmenlerin etkin sınıf yönetimi becerileri, öğrencilerin sadece akademik başarılarını değil, aynı zamanda sosyal uyumlarını ve okul bağlılıklarını da olumlu yönde etkiler. Bu nedenle, öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerini geliştirmeleri, öğrencilerin hem bireysel hem de toplumsal gelişimleri için önemlidir ve uzun vadede eğitim başarısını doğrudan etkiler.</p> Kezban ÖZTÜRK Zühal ORUÇ Hevican MERCAN Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 124 133 10.17740/eas.edu.2024-V19-08 İLKOKUL ÖĞRETMENLERİNİN OKUL KÜLTÜRÜ ALGI DÜZEYLERİNİN DAVRANIŞLARINA ETKİSİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1510 <p>İlkokul öğretmenlerinin okul kültürüne dair algı düzeyleri, onların okul içindeki davranışlarını ve etkileşimlerini önemli ölçüde şekillendirir. Okul kültürü, bir okulun karakterini oluşturan, paylaşılan değerler, inançlar, gelenekler ve uygulamalardan oluşur ve okulun genel atmosferini etkiler. Öğretmenler, iş birliğini, saygıyı ve desteği teşvik eden olumlu bir okul kültürü algıladıklarında, kendilerini daha motive olmuş ve görevlerine daha bağlı hissederler. Bu olumlu algı, öğretmenlerin moralini yükseltir, öğrencilerle olan etkileşimlerini güçlendirir ve sınıf içinde ve okul genelinde destekleyici bir öğrenme ortamı yaratmalarına katkıda bulunur. Bu nedenle, okulun değerleriyle güçlü bir bağ kuran ve aidiyet hissi yaşayan öğretmenler, empati gösterme, açık iletişimi teşvik etme ve okul etkinliklerine aktif katılım gibi olumlu davranışlar sergileme eğilimindedir. Öte yandan, öğretmenlerin okul kültürünü olumsuz veya destekleyici olmayan bir şekilde algılamaları, davranışları üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Örneğin, iş birliğinden yoksun, aşırı rekabetçi veya yönetim desteğinin yetersiz olduğu bir kültürde, öğretmenler kendilerini yalnız, stresli veya motivasyonsuz hissedebilirler. Bu duygular, öğrenciler ve meslektaşlarla olan etkileşimlerini etkileyebilir; iletişimin zayıflamasına, iş birliği çabalarının azalmasına ve sosyal veya akademik etkinliklere katılımın sınırlanmasına yol açabilir. Zamanla, bu olumsuz etkiler öğretmenlerin performansını ve sınıf ortamını da olumsuz etkileyebilir. Bu durum, ilkokul öğretmenlerinin verimliliğini ve iyi oluşunu desteklemek için olumlu bir okul kültürünün önemini vurgulamaktadır</p> Derya KAPLAN İbrahim ERDEM Yusuf TUTAN Kemal UYANIK Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 38 58 10.17740/eas.edu.2024-V19-03 ÖĞRETMENLERİN DİJİTAL OKURYAZARLIK BECERİLERİ İLE SINIF YÖNETİMİ BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1508 <p>Dijital teknoloji ve bilgi alanındaki gelişmeler, toplumun temel yapı taşlarından biri olan okulları da etkileyen önemli değişimler yaratmaktadır. Sosyal bir yapı olarak okullardaki bu dönüşüm, öğretmenleri ve öğrencileri, eğitim sürecinin merkezindeki bireyler olarak, kaçınılmaz bir şekilde etkilemektedir. Bu etki, sosyal ve davranışsal boyutların yanı sıra bilişsel alanlarda da gözlemlenmektedir. Teknolojik ilerlemeler sayesinde, ihtiyaç duyulan bilgilere web üzerindeki kaynaklar aracılığıyla her yerde ve her zaman ulaşmak artık mümkün hale gelmiştir.Öğretmenler bu durumu özellikle pandemi döneminde okullardan uzak kalan öğrencilerin ders eksikliklerini telafi etmek için kullanmışlardır. Yine bu dönemde öğrencilerinin eğitim kalitesini arttırmak için teknoloji destekli öğretim modellerini araştıran öğretmenler harmanlanmış öğrenme, ters yüz öğrenme gibi öğretme yöntemleri ile tanışmışlardır. Öğretmenlerin ve öğrencileri yoğun bir şekilde teknolojiyle iç içe olduğu bu dönemde öğrencilerin ve öğretmenlerin teknolojik yeterliliklerinin arttığı düşünülmektedir. Okul olmadan da web araçları sayesinde bilgiye ulaşabilen öğrenciler arasında hazır bulunuşluk düzeyleri, öğrenme ihtiyaçları, öğrenme teknikleri gibi farklılıklar oluşmaktadır. Bu farklılıkların etkin yönetilememesi durumunda ise aynı eğitim ortamını kullanan tüm öğrenciler için eğitimi engelleyici faktörler ortaya çıkmaktadır. Eğitimi engelleyen bu faktörleri yönetme görevi ise öğretmenlere düşmektedir. Eğitim politikalarının hedeflerine ulaşmak için kurulmuş olan eğitim ortamlarında öğrencileri amaçlar doğrultusunda güdülemek, motive etmek, öğrencilerde öğrenme istekliliği uyandırmak, eğitim için ayrılan zamanı verimli kullanmak, fiziksel ve beşeri unsurları kontrol etmek, dijital teknolojiler ve bilişim teknolojileri alanlarında yaşanan bu gelişmelerin, teknolojik gelişmeler ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda bireyler yetiştirmekle görevli olan öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerini ne düzeyde etkilediği bu araştırmanın gerçekleştirilme nedeni olmuştur.</p> Fatih KAZAK İbrahim UNAY Serdar KEYİKPINAR Mehmet BEYTEMİR Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 1 17 10.17740/eas.edu.2024-V19-01 EĞİTİMDE YAPAY ZEKA KULLANIMI VE GELİŞİMİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1511 <p>Yapay zekâ, endüstrinin tüm alanlarında etkisini gösterirken, eğitim sistemlerinin nitelikli insan gücü yetiştirmeye olan bakışını değiştirmiştir. Eskilerde kol gücü, fiziksel aktivitelerin daha yoğun ve uzun saatler sürmesi beklentisi, yerini dijital okuryazarlık, yaratıcılık, yenilikçi ve eleştirel düşünme, analiz, sentez ve değerlendirme becerilerine sahip bireylere bırakmıştır. 21.yy becerileri adı altında tanımlanan bu özelliklerin, iş dünyası çalışanlarında daha fazla tercih edilirliğinin artması ile de devletlerin gelecekteki kalkınma planları ve eğitim sistemlerini düzenlerken, istediği bu özelliklere sahip bireyleri yetiştirebilmek için yapay zeka sistemlerini eğitime entegre ederek hedeflediği insan kalitesi ve sistemine çok daha hızlı ulaşabilecektir. Yapay zekâ teknolojileri özellikle son yıllarda yapılan başarılı projelerin de katkısıyla her geçen gün daha fazla dikkat çekmektedir ve bu konuda yapılan araştırmalar gittikçe önem kazanmaktadır. Birçok sektörde başarılı bir şekilde kullanılan yapay zekâ teknolojileri eğitim sektöründe de kullanılmaya başlanmıştır. Bu makalede, eğitimde yapay zekâ etkileri konusu üzerinde yapılacak çalışmaların daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla konu hakkında öğretici bilgiler paylaşılmıştır ve eğitim sektöründe yapay zekâ teknolojilerinin Türkiye ve dünyada kullanım örneklerine değinilmiştir. Ayrıca bu teknolojilerinin eğitim sektörüne sağladığı ve sağlayabileceği katkılar üzerinde durulmuştur. Araştırmanın, önem kazanmakta olan eğitimde yapay zekâ konusunda, gelecekte yapılacak çalışmalar için bir kaynak niteliğinde olabileceği düşünülmektedir.</p> Nihat ARMAĞAN Ramazan EFE Serkan GÜZEL Mehmet ULUIŞIK Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 59 70 10.17740/eas.edu.2024-V19-04 ÖĞRETMENLERİN 21. YÜZYIL BECERİLERİNE KAPSAMINDA KARAR VERME VE MESLEKİ ÖZERKLİK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ https://eurasianacademy.org/index.php/edulit/article/view/1509 <p>Tarih boyunca toplumların yaşam tarzları, dönemin koşullarından etkilenerek değişim göstermiştir. İnsan ve onun ait olduğu topluluk, insanlık tarihinin ilk dönemlerinden günümüze kadar toplumsal yapılar çerçevesinde incelenebilir. Araştırmacılar, bu yapıları bilgiyi kullanma biçimlerine göre ilkel, tarımsal, sanayi ve bilgi toplumu olarak adlandırmaktadır. Toplumlar evrim geçirdikçe, bireylerin bu topluluklar içinde başarılı olabilmesi ve rekabet edebilmesi için gereken yetenekler de değişiklik göstermektedir. Bazı bilgi ve beceriler ön plana çıkarken, diğerleri zamanla önemini yitirmekte ve değersiz hale gelmektedir. Bu nedenle, bireylerin yaşadıkları toplumsal dönemde değerli kabul edilen bilgi ve becerilere sahip olmaları son derece önemlidir. Toplumsal yapıyı derinden etkileyen ve değişip dönüşmesine neden olan en önemli süreçlerden biri de içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda yaşanmaktadır. Günümüz dünyasında ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal alanda birçok dönüşüm yaşanmaktadır. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, insan faktörüne yaptığı etkilerden dolayı sosyal, kültürel, siyasal ve özellikle ekonomik alanda yapısal dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Kitlesel refahın, bilginin ve nitelikli insan sermayesinin önem kazandığı bu dönemde insanlık bilgi toplumu olarak adlandırılmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bilgi birikimin artması, bilgiye erişimin kolaylaşması, yeni teknolojik gelişmelerin önünü açacak bilimsel altyapının her geçen gün büyümesi, iletişim ve haberleşmenin daha pratik hale gelmesi gibi sebepler değişim ve dönüşümün önceki dönemlere göre çok daha hızlı gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bu gelişmelerle beraber toplumlar yaşayış biçimlerini, çalışma şekillerini ve iletişim kurma yollarını da değiştirmişlerdir. Bu yüzden 21.yüzyıldaki teknolojik, toplumsal, siyasi ve ekonomik gelişmeler ışığında bireylerin sahip olmaları gereken niteliklere ilişkin beklentiler de değişmeye başlamıştır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda özellikle teknolojinin hızla gelişmesi ve küreselleşmenin etkisinin giderek daha fazla hissedilmesi, eğitim araştırmacılarının dikkatini yeni yüzyılın beklentilerini karşılayacak öğrenci profilinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi konularına yöneltmiştir. Günümüz bireylerinin; sorumluluk alabilen, liderlik yapabilen, girişimci, esnek, yaratıcı, üretken, problem çözücü, yenilikçi, iş birliğine açık, iletişim becerileri güçlü, bilgi, teknoloji ve medya okuryazarı olmaları beklenmektedir. Bu 21. yüzyıl becerilerinin öğrencilere kazandırılması, öğrenme-öğretme sürecinde gerçekleştirilecek etkinliklerin niteliği açısından büyük önem taşımaktadır. Öğretmenler, öğrencilerin akademik, sosyo-kültürel ve ahlaki gelişimlerine katkıda bulunma rolleriyle tanınırlar. Bununla birlikte, öğretmenler etkili bir öğrenme ortamı sağlamak amacıyla olumlu bir sınıf atmosferi yaratmada da kritik bir rol oynamaktadır. Sahip oldukları bilgi ve becerileri öğrencilere aktararak onlara rehberlik ederler. Bu nedenle, öğretim faaliyetlerini yürütecek öğretmenlerin 21. yüzyıl becerilerine sahip olmaları son derece önemlidir. Günümüzdeki öğretmenlerin, 21. yüzyıl öğrenenlerine hitap edebilmesi için bu çağın yeterlilik ve becerilerine ulaşmaları gerekmektedir. Öğrencilerin kariyerlerini ve yaşamlarını önemli ölçüde etkileyecek olan bu becerilerin kazandırılması, ilköğretimden yükseköğretime kadar öğretmenlerin sorumluluğundadır.</p> Zeynep KALE Sercan AKÇİN Fidan BAŞOĞLU Ümit BAŞOĞLU Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Education & Literature Journal 2024-11-07 2024-11-07 19 18 37 10.17740/eas.edu.2024-V19-02