https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/issue/feed Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal 2024-12-01T09:23:06+00:00 Open Journal Systems https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1428 COĞRAFYA DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI’NDA YER ALAN BEŞERÎ SİSTEMLER ÜNİTESİ GÖÇ KONUSUNUN MEDYAYA YANSIMALARI 2024-03-25T19:16:13+00:00 Emre Çoban m.emre.coban@hotmail.com Okan Yaşar okany@comu.edu.tr <p>Bu araştırma, coğrafya dersi öğretim programında yer alan beşerî sistemler ünitesi göç konusunun medyaya olan yansımalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada nitel bir veri analizi yöntemi olarak doküman analizi kullanılmıştır. Bu araştırmanın evrenini tüm yazılı ve görsel medya oluşturmaktadır. Bunlar; televizyon kanalları, ulusal gazeteler, internet haber siteleri, aktüel ve bilim dergileridir. Kitle iletişim araçları içerisinden yazılı ve görsel medyada en çok tercih edilen televizyon kanalları, ulusal gazeteler, aktüel ve bilim dergileri ile internet haber siteleri örnekleme alınmıştır. Araştırma kapsamında seçilen ulusal gazeteler 1 ay, aktüel ve bilim dergileri 4 ay, televizyon kanalları 3 ay ve internet haber siteleri 3 ay süreyle izlenmiştir. Sözü edilen kitle iletişim araçlarında göç konusuna karşılık gelen haberler değerlendirme formlarına işlenerek betimsel analiz yapılarak yorumlanmıştır.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Tüm medya araçları içerisinde miktar bazında değerlendirildiğinde göç konusuna karşılık gelen haberlerin en çok internet haber sitelerinde yer aldığı tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında saptanan haber ve metinlerin en çok “<em>düzensiz göç</em>” konusu ile ilgili olduğu görülmüştür. Medya araçlarında yayımlanan göç konusuna karşılık gelen haber ve metinlerin konularına göre değerlendirilmesi yapıldığında; ulusal gazetelerde “<em>facia ile sonuçlanan göç girişimi</em>”, televizyon kanallarında “<em>göçmen kaçakçılığı</em>”, internet haber sitelerinde “<em>düzensiz göç</em>”, dergilerde ise “<em>mübadele göçü</em>” konularının daha çok işlendiği sonucuna ulaşılmıştır. Coğrafya derslerinde öğretici niteliği yüksek ve göç konusuna karşılık gelen haberlerin ders materyali olarak kullanılması konunun somutlaştırılması ve aktüel bir nitelik kazanmasına yardımcı olacaktır.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1473 Öğretmenlerin informal iletişim becerileri ile yaşam boyu öğrenme eğilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi 2024-07-19T10:08:58+00:00 Başak Taşdan Tanış basaktasdan@gmail.com Subhan Eksioglu eksioglu@sakarya.edu.tr <p>Bu araştırmada öğretmenlerin informal iletişim becerileri ile yaşam boyu öğrenme eğilimleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul ilinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Örneklemini ise seçkisiz yöntemi ile seçilen ve İstanbul ili Pendik, Sultangazi, Arnavutköy, Kartal, Tuzla ilçelerinde okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve lise seviyesinde görev yapan 227 öğretmen oluşturmuştur. Nicel Araştırma modellerinden ilişkisel tarama yöntemi ile gerçekleştirilen bu çalışmada veri toplama aracı olarak Uğurlu’nun (2014) geliştirdiği “informal iletişim ölçeği ve Gür Erdoğan ve Arsal’ın (2016) geliştirdiği ‘’Yaşam boyu öğrenme eğilimleri ölçeği’’ kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin Cinsiyet, medeni durum ve yaşam boyu eğitime devam etme durumlarına göre farklılaşma durumu Mann-Whitney U ile incelenirken yaş düzeyi, öğrenim durumu, öğretim yapılan kademe ve öğretmen olarak çalışılan süre durumlarına göre farklılaşma durumu Kruskall-Wallis testi ile incelenmiştir. İnformal iletişim becerileri ile yaşam boyu öğrenme eğilimleri arasında ilişkiyi belirlemek amacıyla ise Sprearman Rho korelasyon kullanılmıştır.</p> <p>Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenler yaşam boyu öğrenmeye dahil olmada isteklidir. Öğretmenlerin informal iletişim düzeyi için lisans ve lisanüstü eğitim düzeyinden mezun olanların lisans düzeyinin lehine bir sonuç saptanmıştır. Öğretmenlerin informal iletişim becerileri arttıkça yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye’deki 7 farklı bölgeden öğretmenlerle bu iki değişkenin yaşadığı yere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenebilir.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1530 ÖĞRETMENLERİN ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİME YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ 2024-12-01T09:18:59+00:00 Ahmet KESGİN a.kesgin@hotmail.com Mahir KARAVİL mahirkaravil@gmail.com Şeyma AKTAŞ seymaaktas_89@hotmail.com Selçuk YILMAZ selcukyilmaz86@hotmail.com <p>Çok kültürlü eğitim, farklı kültürel arka planlardan gelen öğrencilerin eşit eğitim fırsatlarına sahip olduğu, çeşitliliğin bir zenginlik olarak görüldüğü bir yaklaşımdır. Öğretmenlerin bu eğitime yönelik tutumları, sınıf içindeki kapsayıcılığı ve öğrencilerin akademik başarılarını doğrudan etkiler. Pozitif tutuma sahip öğretmenler, farklı kültürel değerleri anlamaya, bu değerleri sınıf içinde desteklemeye ve öğrenciler arasında empati geliştirmeye önem verirler. Ancak, öğretmenlerin çok kültürlü eğitime karşı tutumlarını şekillendiren çeşitli faktörler vardır; bu faktörler arasında kişisel deneyimler, mesleki eğitim düzeyleri ve çalıştıkları bölgenin kültürel yapısı sayılabilir. Dolayısıyla, öğretmenlerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi, hem öğrenci başarısını hem de toplumsal uyumu artırmada kritik bir rol oynar. Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin farklılıkların yönetimine dair algıları ile çok kültürlü eğitime yönelik tutumlarını incelemektir. Öğretmenlerin çok kültürlü eğitime pozitif tutum geliştirmeleri için öncelikle farkındalık ve eğitim çalışmaları düzenlenmelidir. Hizmet öncesi ve hizmet içi öğretmen eğitim programlarında, kültürel çeşitliliği anlamaya ve saygı göstermeye yönelik içerikler artırılmalıdır. Öğretmenlerin farklı kültürlere dair bilgi edinmeleri, empati becerilerini geliştirmeleri ve sınıflarında kültürel çeşitliliği teşvik eden etkinlikler planlamaları desteklenmelidir. Bunun yanı sıra, okullarda kapsayıcı bir ortam oluşturmak için çok kültürlü eğitim materyalleri kullanılmalı ve öğrenci aileleriyle etkili iletişim kurulmalıdır. Ayrıca, öğretmenler arası işbirliği ve deneyim paylaşımı teşvik edilerek iyi uygulama örnekleri yaygınlaştırılabilir. Pozitif bir tutumun yerleşmesi için, eğitim politikalarının çok kültürlü eğitimi destekleyen bir perspektifle şekillendirilmesi de büyük önem taşır.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1466 CEZAYİRLİ TÜKETİCİLERE GÖRE TÜRK MARKALARI: MENŞEİ ÜLKE (COUNTRY OF ORIGIN) ETKİSİ 2024-07-02T16:11:21+00:00 Soumia Seguer soumiaikram1997@gmail.com <p>Bu araştırmada Cezayirli müşterilerin Türk giyim markalarını satın alma niyetini etkileyen faktörleri incelemek amaçlanmış ve Türk giyim markalarına karşı tutumun, subjektif normların, algılanan davranışsal kontrolün ve menşe ülkenin Cezayirli müşterilerin Türk giyim markalarını satın alma niyeti üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu araştırma ilişkisel tarama deseni kullanılarak nicel yöntemlerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri 391 Cezayirli yetişkinden anket tekniği kullanılarak toplanmıştır. Toplanan veriler SPSS ve AMOS programı üzerinde nicel yöntemlerle analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular dikkate alındığında, Cezayirli müşterilerin menşe ülke faktörünü ve Türk giyim markalarına karşı tutum faktörünü pozitif yönlü ve anlamlı bir biçimde etkilediği, bununla birlikte Cezayirli müşterilerin kültür algılarının onların Türk giyim markalarını satın alma niyeti üzerinde doğrudan veya dolaylı anlamlı bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Cezayirli müşterilerin algılanan davranışsal kontrol faktörünün menşe ülke faktörü üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı, bununla birlikte davranışsal kontrol faktörünün Türk giyim markalarına karşı tutum, subjektif normlar ve Türk giyim markalarını satın alma niyeti üzerinde pozitif yönde ve anlamlı etkilerinin olduğu saptanmıştır. Cezayirli müşterilerin Türkiye ile ilgili menşe ülke algısının Türk giyim markalarına karşı tutum, subjektif normlar ve Türk giyim markalarını satın alma niyeti üzerinde pozitif yönde ve anlamlı etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Cezayirli müşterilerin Türk giyim markalarına karşı tutumlarının subjektif normlar ve Türk giyim markalarını satın alma niyeti üzerinde pozitif yönde ve anlamlı etkilerinin olduğu bulunmuştur.</p> <p><strong>Anahtar Kelimeler</strong>: Menşei Ülke, Satın Alma, Tüketici.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1454 DÖNGÜSEL EKONOMİNİN İSTİHDAM YARATMA POTANSİYELİ: ENERJİ SEKTÖRÜNDE YEŞİL İSTİHDAM 2024-06-03T11:31:50+00:00 İlknur Yeşim Dinçel Kıratoğlu dincelyesim@gmail.com Yüksel BAYRAKTAR yuksel.bayraktar@ankara.edu.tr <p>Ekolojik kıtlıkları ve çevre sorunlarını azaltmayı, refah ve toplumsal eşitliği artırmayı amaçlayan, bu hedeflere ulaşırken kaynak verimliliğini de göz ardı etmeyen, atık yönetimi sayesinde hammadde kullanımını en aza indirmeyi amaçlayan döngüsel ekonomi, üretim, tüketim, yatırım, istihdam başta olmak üzere ekonominin temel aşamalarını kapsamaktadır. Geleneksel tüketim mantığından uzaklaşarak tüketim zincirinde <em>tüket-çöpe at</em> anlayışını <em>tüket-dönüştür</em> anlayışına çevirmeyi esas alan döngüsel ekonomi, büyümeyi sağlarken doğal kaynak tahribatını en aza indirecek politikaları temel almaktadır. Bu çalışmanın amacı, döngüsel ekonomiyi temsil eden sektörlerde yaşanacak istihdam değişiminin, yenilenebilir enerji sektörü üzerinden incelenmesidir. Çalışmada, dünyada ve Türkiye’de yenilenebilir enerji üretimi için gerekli olan ekipman, donanım ve teknik personel ihtiyacının yaratacağı istihdam alanları ve döngüsel ekonominin gerektirdiği geçiş süreçlerinin kadınlar ve gençler üzerindeki olası etkileri tartışılmıştır. Buna göre 2030 yılına gelindiğinde dünya genelinde temiz enerji sektöründe, 2022 yılı baz alındığında, net 10,2 milyon kişilik; Türkiye’de ise 2030 yılına kadar temiz enerji sektöründe net 300.000 kişilik istihdam oluşması beklenmektedir. Dolayısıyla kalkınma planları şekillenirken temiz enerji kullanımının istihdamın yanı sıra cari açık ve enerji güvenliğine etkisinin göz önünde bulundurulması son derece önemlidir.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1529 TARIMSAL DESTEKLER VE VERİMLİLİK İLİŞKİSİNİN ÜRÜN BAĞLAMINDA İNCELENMESİ: ÜLKE KARŞILAŞTIRMASI 2024-12-01T09:02:43+00:00 Özgür ARAÇ ozgurarac@hotmail.com Jale YALINPALA ÇOKGEZEN jpala@marmara.edu.tr <p>Tarım sektörünün gıda üretimi, gelir sağlama, istihdam yaratma, endüstriler için girdi sağlama ve kırsal kalkınmayı sağlaması gibi birçok işlevi bulunmaktadır. Ancak tarımın doğaya tabi olması, arz ve talebin fiyat esnekliklerinin düşük olması gibi pek çok özelliğe sahip olması nedeniyle tarım sektöründe istikrarın ve sürdürülebilirliğin sağlanması için tarımsal destekleme politikalarının önemli bir rolü bulunmaktadır. Üretici gelirlerinin korunması, gıda arzının güvenceye alınması, kaynakların etkin kullanımının sağlanmasıyla verimlilik artışı yaratmak ve rekabet gücünün artmasıyla ülke hasılasına katkıda bulunmak gibi amaçlar doğrultusunda devletin tarım kesimine yaptığı müdahalelerin tümüne tarımsal destekleme politikaları denilmektedir. Ülkeler 1929 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz sonrası talepteki daralmalar sonrası geliri düşen üreticiyi korumak için tarımsal destekleme politikalarına başvurmuştur. İlk zamanlarda arz güvencesi sağlamak amacıyla verilen desteklerin arz fazlası yaratması sonucu ihracat sübvansiyonları devreye girmiş ve bu da ülkelerin kamu bütçelerindeki yükünü arttırmıştır. Bu duruma son vermek ve tarımın serbest piyasa mekanizmasına dahil olabilmesi için GATT toplantıları düzenlenmiş ve nihayetinde 1994 yılında tarım anlaşması imzalanmıştır. Bu noktadan hareketle 1992-2020 yılları arasında uygulanan OECD destek tanımında yer alan PSE, GHDT, SCT VE NPC desteklerinin Türkiye, Meksika, AB, ABD, Güney Afrika, Rusya ve Avustralya’da buğday, mısır, mercimek, ayçiçeğinin verimliliğini etkileyip etkilemediği eşbütünleşme panel veri analizi kapmasında test edilmiştir. Yapılan analiz sonucu incelenen ürünlerin verimliliği ve destekler arasında pozitif anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Yüksek destek uygulayan ABD ve AB’nin destek-verimlilik ilişkisinin en yüksek katsayı oranına sahip olması, tarımda desteklerin önemini göstermektedir. Türkiye’nin ise uyguladığı desteklerle ürünlerden istediği verimi alamadığı yapılan panel analizi sonucu bulunmuştur.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1489 TEMEL TOPLUMSAL KURUMLARIN TOPLUM HAYATI AÇISINDAN ÖNEMİ 2024-09-30T21:02:29+00:00 Mustafa Uzunali mustafauzunali55@gmail.com <p>Bir toplumda temel ve önemli kurumlar arasında aile, eğitim, din, siyaset ve ekonomi kurumları sayılabilir.&nbsp; Toplumların temel yapısal unsurları olan bu kurumlar, insanların ihtiyaçlarını gidermek ve beklentilerini karşılamak amacıyla meydana getirilmiştir. Onlar, belirli değerler temelinde oluşturulmuş toplumsal kurallar sistemine dayanmaktadır. Bu kurumlar, tarihsel süreç içerisinde farklı yapı biçimlerine bürünerek karşımıza çıksalar da her toplum için vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır. Toplumların veya toplumsal grupların kararlı bir şekilde varlıklarını sürdürmelerinin, gelişme ve ilerlemelerinin yolu, kurumların sağlıklı ve sağlam bir şekilde işleyişinden geçmektedir. Kurumların işlevsel ve etkili bir şekilde işleyişi hem kurumun kendisi hem de toplumun genel sosyal sistemi açısından önem taşımaktadır. Bu makalede kurumlar hakkında bilgi verilmiş, kurumların toplumsal yaşamın farklı görünümleriyle ilişkileri ortaya konmuş ve kurumların önemi işlevsel bağlamda ele alınmıştır. Makalenin amacı, kurumların varlığının ve öneminin toplumsal hayat ve toplumun genel işleyişi açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktır.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1467 EMOJİLERİN DİJİTAL KÜLTÜRDEKİ ROLÜ: EMOJİ TERCİHLERİNİN BİLİŞSEL VE DUYUŞSAL DURUMLARLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ALGI ARAŞTIRMASI 2024-07-03T14:12:38+00:00 Büşra DÜNDAR bsrdndr@hotmail.com Emel Birol emel.birol@gedik.edu.tr <p>Günümüzde teknolojinin yaygınlaşmasıyla yazılı iletişimimiz büyük ölçüde emojilerle gerçekleşmektedir. Emoji kullanımı, dijital kültürün şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Dijital iletişimin vazgeçilmez unsurları haline gelen emojiler, duyguları ifade etmenin ve anlamı pekiştirmenin ötesinde, kullanıcıların bilişsel süreçlerini ve duygusal durumlarını da yansıtabilir. Bu çalışma, emojilerin dijital kültürdeki rolünü ve emoji tercihleri ile bilişsel ve duyuşsal durumlar arasındaki ilişkiyi anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda amaçlı örneklem olarak seçilen İstanbul bölgesindeki vakıf ve devlet üniversitesinde okuyan öğrenci, akademisyen ve üniversite personelinden oluşan çeşitli yaş ve demografik gruplardan 317 kişi ile anket çalışması yürütülmüştür. Etik izni alınmış çalışmanın bulgularının değerlendirilmesi sırasında t-test ve tek yönlü varyans analizi (Anova) kullanılmıştır. Elde edilen verilerle, emojilerin dijital kültürde sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda bireylerin içsel dünyalarını dışa vurma ve anlık bilişsel durumlarını ifade etme aracı olarak önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, cinsiyet ve yaş gibi demografik değişkenlerin de emoji kullanım tercihlerinde belirleyici rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Bu bulgular, dijital iletişim araçlarının tasarımında ve sosyal medya platformlarının geliştirilmesinde dikkate alınması gereken önemli ipuçları sunmaktadır.</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal https://eurasianacademy.org/index.php/socialsciences/article/view/1456 TÜRK MÜZİĞİ RİTİM YAPILARININ TÜRK HALK MÜZİĞİ VE TÜRK SANAT MUSİKİSİ NAZARİYATI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ (TRT GİRESUN TÜRKÜLERİ ÖRNEĞİ) 2024-06-08T12:20:00+00:00 Bilal Dizdar bilal.dizdar@giresun.edu.tr <p>Türk müziğinin usûl, makam, tavır, çalgı, icra, tür ve kültür çeşitliliğine sahip çok zengin bir müzik türü olduğu söylenebilir. Bu çeşitliliğin sonucunda Türk müziği benzer kavramlara sahip olmasına rağmen Türk Halk Müziği (THM) ve Türk Sanat Musikisi (TSM) olarak iki farklı isimle adlandırılmaktadır. Günümüzde amatör veya profesyonel Türk müziği eğitiminde, THM ve TSM’nin terim ve kavramlarının birbiriyle aynı olması ancak farklı şekillerde adlandırılması zaman zaman kavram karmaşasına neden olmaktadır. Bu karmaşanın Türk müziği konservatuvarlarının, müzik eğitimi bölümlerinin ve amatör müzik eğitimi kurumlarının (dernekler, halk eğitim, özel müzik kursları v.b.) başlıca sorunlarından biri olduğu söylenebilir. Ayrıca, bu sorunun Türk müziğinin Batı müziği gibi herkes tarafından kabul edilebilir standart bilgilere sahip olmasının önünde bir engel teşkil ettiği düşünülebilir. Araştırmada, Türk müziğinin eğitim yoluyla gelecek nesillere aktarılmasında birleştirici ve kolaylaştırıcı yeni yöntemlerin uygulanması amaç edinilmiştir. Araştırma, Türk müziği eğitiminin standartlaşması ve bu sayede her iki müzik türünün birleştirilerek eğitilmesi açısından önem arz etmektedir. Çalışmanın örneklemini, usul çeşitliliğinin diğer illere oranla daha fazla görüldüğü TRT repertuvarında bulunan Giresun Türküleri oluşturmaktadır. TRT repertuvarında bulunan 64 türkü 10 farklı usulde derlenmiştir. Araştırmada “Betimsel” yöntem kullanılmıştır. Betimsel yöntem doğrultusunda da “Tarama” (Survey) modelinden yararlanılmıştır. Araştırmada, bu yöntemler ile elde edilen veriler analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırma kapsamında Türk Müziği Usûlleri’nin, THM ve TSM başlıkları altında karşılaştırmaları yapılmış olup, bu karşılaştırma sonucunda bu iki türün birbirine benzediği ve ortak kavramlarla beraber öğretilebileceği görülmektedir. &nbsp;</p> 2024-12-01T00:00:00+00:00 Telif Hakkı (c) 2024 Eurasian Academy of Sciences Social Sciences Journal