ANADOLU ALEVÎ-BEKTÂŞÎ İNANCINDA ZÂKİRLİK

Yazarlar

  • Deniz GÜNEŞ İstanbul Teknik Üniversitesi

DOI:

https://doi.org/10.17740/eas.art.2021-V14-04

Anahtar Kelimeler:

Alevi-Bektaşi Müzik Kültürü- Zâkir ve Zikir- Zâkir Geleneği

Özet

Arapça “zekere (yezkuru)” kökünden gelen zâkir tabirinin kelime kökü “zikr”e dayanmaktadır. Her inanç [tarikat-mezhep] algısında zikrin, temelde Yaradan ve sonrasında haiz olunan inanç pratikleri ile gerçekleştiği bilinmektedir. Zâkir; bir inanca haiz olan tüm önemli unsurları, o inancın ibadet mekânı ve algısında zikrini gerçekleştiren kişidir. İnanç içindeki önemli olan tüm şahsiyetleri, toplumsal kurallarını, sosyal yapıları, ibadet ve uygulamaları, öğüt ve söylemleri, öğreti ve kültürel geleneği sözlü olarak anlatan kişi zâkirdir. Birçok inanç sisteminde olduğu gibi; ezberin kuvvetlenmesi, inanç unsurlarının/olguların akılda kalabilmesi ve geleceğe rahatça aktarılması içinde müziği kullanır. Bu bağlamda, çalışmamız zâkir ve zikir terimlerinin etimolojisinden hareketle, İslâm Dinî içindeki tanımı ve uygulanış anlamında Anadolu Alevî-Bektâşî inanç pratiğindeki geleneksel müzik algısının oluşumu ve geçmişten-günümüze yansıtılışını içermektedir.

Zâkir için müziğin ve kullanılan enstrümanın icra tekniği değil, söylenen şiirin derin manası önemlidir. Alevî-Bektâşî tarihi oluşumu ve evreleriyle ilgili söylemlerinin yanı sıra zâkir ve dedenin, dünyanın kuruluşuna kadar götürdüğü anlatılarında çok derin manalar yatmaktadır. Amacımız bu anlatılarda olduğu gibi geleneksel müzik kültüründe Alevîliğin tarihi süreci, İslâm öncesi inanç etkileri, İslâmiyet’in Anadolu safhası ve sosyo-kültürel yapılarının zâkir tarafından nasıl ele alındığı ve aktarıldığıdır. Ki bu durum geleneğin canlı tutulması ve aktarılmasında önem arz eder. Zira Dede, Talip, Pir, Rehber ve Mürşîd gibi dinî önderlerin kökü, İslâm öncesi inanışlara kadar dayanmaktadır. Geçmişte “Şaman”, “Ozan”, “Âşık”, Pir”, “Ata”, “Baba”, “Dede” bağlamında bugüne gelen zâkirlik, günümüzde; “âşık baba”, “güvende”, “sazandar”, “cem âşığı, “tarikat âşığı” gibi tabirlere yerini bırakmıştır. Çünkü kırsal kesim inanç örgüsünde Arapça kökenli bir kelimenin gündelik hayatta kullanılıyor olmasına daha az rastlanılır. Dinsel ortamlarda dahi Alevî toplumu zâkir ifadesini pek kullanmaz, daha ziyade cemlerde “âşık” köklü kelimeleri kullanır.

Çalışmamızda ritüel uygulamaları, kültürel olgu ve inançsal yapı aktarımı, tarihsel yaklaşım ve alan çalışmasında elde edilen görsel-işitsel bulguarın tasnifine yönelik yöntemler kullanılmıştır.

İndir

Yayınlanmış

2021-05-31

Sayı

Bölüm

Makaleler