HEGEMON DEVLET VE MECBURİ MÜTTEFİKİ

Soğuk Savaşta ABD ve Almanya İlişkileri

Yazarlar

  • Ümit Kantel İstanbul Ticaret Üniversitesi

DOI:

https://doi.org/10.17740/eas.soc.2025.V58.04

Özet

Batı Atlantik ülkeleri özellikle ileri gelişmişlik düzeyleri nedeniyle dünya ülkeleri için önemli bir inceleme ve esin modeli oluşturmaktadır. Bu ülkelerin ortaklıklaştıkları güncel demokratik liberal görünümlerinin arka planında, söz konusu ülkelerin (ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya) İkinci Dünya Savaşı öncesi görünümlerinin, politik sistem ve ekonomik anlayışlarının birbirlerinden oldukça farklı olduğuna ilişkin bulguları gözardı etmemek gerekir. Özellikle ABD ve Almanya ikilisinin başlangıçtaki zıtlıkları (hakim model, aktör seçimi, yönetsel araçlar vb.) ve ilerleyen dönemde Atlantik paktı etkileri sonucu yakınsamaları üzerinden, karşılaştırmalı bir analiz çerçevesinde ortaya koymak alternatif bir bakış getirecektir. Askeri paktın NATO çerçevesinde kuruluyor olması, her ne kadar belli bir sistemik istikrar sağlamış olsa da, Bretton Woods ve izleyen ekonomik planlamacılığın da bu istikrara katkısını tartışmaya açmak, güvenlik paradigmasının politik ekonomi tabanlı açıklamaların ve içerdiği rasyonalitenin varlığında ikincil bir etken olarak konumlanma ihtimalini incelemek, çalışma alanına bir katkı olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte, savaş sonrası Hegemon devlet olarak anılmak için askeri güç ve üstü kapalı bir nükleer caydırıcılık, finansal yardımlar içeren ekonomik karar verici ve alacaklı devlet konumu gibi her türlü üstünlüğüne sahip ABD, müttefiklerine ortaklık önerisini realizm içeren zorlamalardan çok onların Devlet yapısını kendine dolaylı olarak bağımlı güç haline getirecek işbirliği politikaları ile yola çıkmıştır. Bu strateji gereği, Soğuk Savaş sonrasını içeren yeni müttefikleri ile olan uyum için karşı tarafı rasyonel seçimler yapmaya zorlamak tercihi kullanılırken, sonuçlar başarılı ancak her zaman arzulanan derinlik ve nitelikte olmamış, bu yeni kurulan oyundan Almanya kendi içsel devlet ve güçlü kurumsal yapılarının yardımıyla diğer tüm müttefiklerin ötesinde bir büyüme başarısı yakalamıştır. Bu çalışmanın amacı, hem hegemon devlet ABD’nin kendi geçmiş pratiğiyle kurduğu ve önerdiği Kapitalizm modeli şekliyle, hem de savaş sonrası yaygın kullandığı mahkum ikilemi stratejisi ışığında, hangi yöntemin Almanya gibi güçlü devlet koalisyonu tarafından benimsendiğini, bu yöntem seçiminin hangi yerel çıkar grubunun çıkarını gözeterek uygulandığını ve ilgili tarihsel anlayışı detaylı değerlendirmektir.

İndir

Yayınlanmış

2025-01-31

Sayı

Bölüm

Uluslararası İlişkiler