KÖY ENSTİTÜLERİNDE TARİH EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ
DOI:
https://doi.org/10.17740/eas.soc.2025.V61.02Anahtar Kelimeler:
Köy enstitüleri, Eğitim, Tarih Öğretimi, Öğretim ProgramıÖzet
Köy enstitüleri, Türk eğitim sisteminin gelişiminde dönüm noktası niteliğinde bir konuma sahip olmuştur. Cumhuriyet’in ilanını takiben başlatılan kapsamlı eğitim hamlesi çerçevesinde, kırsal bölgelere öğretmen yetiştirme misyonu bu kurumlara tevdi edilmiştir. Söz konusu enstitülerin tesisi için gerekli hazırlık çalışmaları 1935 senesinde başlatılmış ve 17 Nisan 1940 tarihinde yürürlüğe giren kanuni düzenleme ile resmen faaliyete geçmiştir. Köy enstitüleri, bilhassa kırsal alanların eğitimsel ve kalkınma odaklı sorunlarının çözümünde kayda değer bir etkinlik sergilemiştir. Kırsal yerleşimlerde görev yapan eğitimciler vasıtasıyla, teorik bilginin yanı sıra üretim temelli pratik beceriler de öğrencilere kazandırılmıştır. Bu kurumlar, yetiştirdikleri öğretmenler aracılığıyla kırsal kesimde yaşayan vatandaşların bilimsel düşünce sisteminden istifade etmesini hedefleyen bir girişim başlatmıştır. Söz konusu girişim, eğitimin toplumun tüm katmanlarına ulaştırılabileceğinin somut bir göstergesi olmuştur. Bu akademik incelemede, eğitim tarihimizde müstesna bir konuma sahip olan köy enstitülerinin pedagojik modeli ve bu kurumlardaki tarih öğretimi metodolojisi ele alınmıştır. Eğitimsel dönüşüm vizyonuyla hayata geçirilen bu kurumların kuruluş gerekçeleri, eğitim felsefesi ve perspektifi, özellikle tarih derslerinin işleniş biçimi, tarih disiplinine yaklaşımları, müfredat programları, uygulama yöntemleri ve eğitim materyalleri de araştırma kapsamına dahil edilmiştir. Köy Enstitüleri, Atatürk’ün öngörüsünün bir tezahürü olarak değerlendirilebilir ve bu nedenle kurumların altyapısı onun liderlik döneminde şekillendirilmiş ve kuruluş süreci başlatılmıştır. Ülke demografisinin çoğunluğunu oluşturan kırsal yerleşimlerde; eğitim vasıtasıyla milli şuuru yerleştirmek, insanı merkeze alan değerleri benimsetmek, kırsal alanları ve sakinlerini üretken bir konuma taşımak, eğitimcileri ve öğrencileri çok yönlü donanımla yetiştirerek köyleri doğrudan bulundukları yerde kalkındırmak amaçlanmıştır. Cumhuriyet idaresinin hedefleri arasında yer alan çağdaş ve modern bir birey profili oluşturma düşüncesi, eğitime atfedilen önem ile vücut bulabilirdi. Bu anlayış ve düşüncenin en etkili uygulama alanı ise tarih eğitimiydi. Geçmiş dönemlerde eğitimin kırsal alanlara ulaştırılması daima bir sorun teşkil etmiş, okuma-yazma bilmeme problemi ve köylü nüfusun eğitimi de buna eklenmiştir. Bu noktada enstitüler devreye girerek söz konusu problemleri ortadan kaldırma misyonunu üstlenecekti. Kendine özgü yapısıyla bilimsel, katılımcı, demokratik bir eğitim anlayışını benimseyen enstitüler, bireyleri yetiştirirken aynı zamanda ilerleme ve aydınlanma öncüleri olarak da formasyonlarını sağlamaktaydı. Enstitülerin eğitim felsefesini kavrayamayan çeşitli grupların ortaya çıkıp bu kurumlara yönelik eleştiriler getirmeye başlamasıyla, enstitülerde kaçınılmaz değişimler baş gösterdi. Yeni getirilen reform ve yasal düzenlemelerle öncelikle enstitülerin temel felsefesi ve ruhu ortadan kaldırıldı, ardından da kapatılma sürecine girildi. Köy Enstitülerinde tarih dersinin iş eğitimi prensibine uygun şekilde işlenmeye çalışıldığı gözlemlenmiştir. Dersin müfredat programı, ders kitapları, eğitim materyalleri, dersin işleniş metodolojisi ve uygulaması analiz edildiğinde, bunların birbiriyle uyumlu bir bütünlük arz ettiği tespit edilmiştir. Tarih dersinin, dönemin koşulları ve gerçeklikleri göz önünde bulundurularak, öğrencilerin aktif katılımını sağlayan ve uygulamalı öğretim yaklaşımı doğrultusunda işlendiği sonucuna ulaşılmıştır.