Dîvân Edebiyatında Bir Fıkra Tipi: Pinti Hamit

Yazarlar

  • İlyas KAYAOKAY Celal Bayar Üniversitesi

DOI:

https://doi.org/10.17740/eas.soc.2018.V19-10

Anahtar Kelimeler:

Kaside- Nasreddin Hoca- Pinti Hamit- Hâtem Dîvân Edebiyatı- Fıkra

Özet

Halk biliminin yazılı kaynaklarından birini teşkil eden Dîvân edebiyatı, edebî ürünlerinde pek çok folklorik unsuru ihtiva etmekte olup kültürümüzün kuşaktan kuşağa aktarılmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Bugün halk bilimi alanına ait bazı konulardaki sahip olduğumuz bilgileri bu edebiyata borçluyuz. Bu çalışmada da günümüzde yeterince hakkında bilgi bulunamayan bir fıkra tipinin Osmanlı edebî metinlerinden hareketle izahı yapılacaktır. Sözlü kültür ürünlerinden olan fıkralar, genellikle bir fıkra tipine bağlı olarak anlatılır. Nasreddin Hoca gibi dünyaca meşhur fıkra tiplerinin yanında, sadece belirli bölgelerde bilinen fıkra tipleri de vardır. Çalışmada ele aldığımız Pinti Hamit, cimriliğiyle tanınmış İstanbullu fıkra tiplerinden biridir. Hakkında müstakil olarak yapılan tek çalışma Fuat Köprülü’ye (y.t. 1928) ait olup fıkraları günümüzde anlatılmadığı için unutulmaya yüz tutmuştur. Kaynaklarda hakkında fazla bir bilgi olmayan Pinti Hamit’le ilgili birkaç satırlık malumata Gelibolulu Mustafa Ali’nin Teşrifat-nâme adlı eserinde rastlanmaktadır. Buna göre Pinti Hamit; Fatih devrinde yaşayan, Fatih’in kendisinden para aldığı zengin fakat cimri bir tüccardır. Bugün bilinen iki fıkrası, Süleyman Fâik ve Fâik Reşâd’ın eserlerinde kayıtlıdır. Dîvân edebiyatında Pinti Hamit, hasisliğin sembolü olarak edebî metinlerde karşımıza çıkmaktadır. Şairler, kendi talihsizliklerini ifade ederken; methiyelerde ve en çok da hicviyelerde olmak üzere üç sebeple kendisini, mukayese ve benzetme unsuru olarak anmışlardır. Özellikle 16. asırda pek çok şairin Pinti Hamit’e manzumelerinde yer verdiği görülmektedir. Yine bu asırda kaleme alınan Lâmi’î Çelebi’nin Letâif’i, Pinti Hamit ile ilgili bilinen ilk fıkrayı ihtiva etmektedir. Dîvânlarda ve mesnevilerde Pinti Hamit’le alakalı bir fıkraya rastlanmasa da pek çok şairin onu anması, Osmanlı toplumunda fıkralarının çokça anlatıldığının bir nişanesi olarak kabul edilmektedir.  

İndir

Yayınlanmış

2018-05-15

Sayı

Bölüm

Makaleler