İnsanların çeşitli ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamaları mümkün olmadığı için, karşılayamadıkları ihtiyaçlarını temin etmek için sürekli bir arayış içerisinde olmuşlardır. Bu anlamda Türkler, ihtiyaçlarını yardımlaşmanın dışında mal mübadelesiyle karşılamaya çalışmışlardır. Mal mübadelesi ya da değiş tokuş, önceleri gelişigüzel yapılırken, zamanla belli bölgelerde pazarlar kurularak yapılmıştır. Bu pazarlarda, küçük insan grupları arasındaki değiş tokuş ile birlikte, uluslararası ticaretten de söz etmek gerekir. Bu çerçevede Türk devletleri, komşu ülkelerle yapılan ticaretin güvenlik içerisinde sürdürülmesi için, genellikle komşu devletlerle olan sınır bölgelerinde serbest ticaret pazarları kurmuşlardır. Bu pazarlar vasıtasıyla hem doğu hem de batı devletleriyle iktisadi alışverişlerde bulunmuşlardır.