Gerçek Aşkın Tarihi ve Tarifi: Postloveizm

Yazarlar

DOI:

https://doi.org/10.17740/eas.soc.2022.V41-01

Anahtar Kelimeler:

Aşk- İlahi aşk- Postloveizm

Özet

Arapça aslı “ışk” olan aşk sözcüğü, sözlük anlamı olarak “şiddetli”, “aşırı sevgi”, insanı belli bir varlığa, bir nesneye ya da evrensel bir değere doğru sürükleyip bağlayan gönül bağı, insan tarafından, temelde kendisi dışındaki en yüce varlığa, varlıklara veya güzelliğe duyulan yoğun ve aşırı sevgi anlamlarına gelmektedir. İslami literatürde aşk ise, beşerî ve ilahî olmak üzere başlıca iki anlamda kullanılmıştır. İlahî aşka genellikle “hakikî aşk”, beşerî aşka da “mecazî aşk” denilmiştir. İlahî aşk geniş ölçüde tasavvufta, kısmen de İslam felsefesinde işlenmiştir. Bu noktada Mevlana ve Yunus Emre’nin aşk hakkında oldukça önemli rol aldığı ifade edilebilir. Mevlâna ve Yunus Emre tasavvuf geleneği içinde, hakikat, âlem, yaratılış, varlık gibi kavramlara getirmiş oldukları orijinal bakış açıları ile günümüzde bile birçok fikrî mecranın biçimlenmesinde önemli role sahiptirler. Her ikisinin de aşk kavramını ele alış yönleri oldukça önem taşımaktadır. Çünkü hem Mevlâna hem de Yunus Emre’nin ve aşka bakışı, aşk kavramını ele alışı bütün tasavvuf edincini de biçimlendiren bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada aşkın tarihçesi, aşkın sosyal psikoloji üzerindeki etkisi, aşkın kula mı Allah’a mı duyulması gerektiği ve aşkın ne olduğu hakkındaki yorumlarla literatüre ilk kez girecek “Postloveizm” kavramı üzerinde durulacaktır.

İndir

Yayınlanmış

2022-03-15

Sayı

Bölüm

Psikoloji