COVID-19’un Turizm Üzerinde Etkisi

Özet

Dünya Sağlık Örgütü'nün Covid-19 salgını ilan etmesinin ardından dünya genelinde vaka ve ölüm sayıları hızla artmaya başladı. Kısıtlayıcı kararların (sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlaması, sosyal mesafe, izolasyon) ve kişisel koruyucu ekipmanların (maske, dezenfektan) devreye girmesiyle vaka sayısı azalmaya başladı, kısıtlamalar hafifletildi ve normale dönüş süreci başladı. Bu, algılanan aşırı risk ve korkudan kaynaklanmaktadır. Algılanan yüksek risk ve korku, ziyaretçi tutum ve davranışlarını değiştirebilir. Bu doğrultuda çalışma, Türk turistlerin Covid-19 sonrası tutumlarını araştırmayı amaçlamaktadır. Nitel projede planlanan çalışmalarda veri toplama tekniği olarak görüşmeler tercih edilmiş ve kısmen yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak 10 katılımcıdan veri toplanmıştır. Yapılan inceleme sonucunda seyahat tüketicilerinin Covid-19 sonrası tutumunun değiştiği belirlenmiştir. Bulguların turizm profesyonellerine, tatil köyü yöneticilerine ve bilim adamlarına bu alanda yardımcı olacağına inanılıyor. Seyahat sektörü koronavirüs salgınından muzdarip. Sektörün en mühim aktörlerinden biri olan turist rehberleri de bu dönemde olumsuz deneyimler yaşadı (Güd ve Demirbulat, 2012: 59). Bu bağlamda çalışmanın amacı, pandemi sürecinin kılavuzlar üstündeki etkisini belirlemeye çalışmaktı. Çalışma, Ankara Turist Rehberleri Odası'na bağlı 16 aktif seyahat rehberi ile yarı yapılandırılmış çevrimiçi ve telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Toplantılardan elde edilen veriler, tanımlayıcı bir analiz tekniği kullanılarak analiz edildi ve ekonomik, güven ve gelecek planlaması olarak gruplandırıldı. Araştırma, rehberlerin bu süreçte ciddi ekonomik zorluklarla karşılaştıklarını ve kendilerine sağlanan mali destekten çok az seviyelerde yararlanabileceklerini gösteriyor. Güven hususunda rehberler, çalışma şartlarında gereken bütün tedbirleri almalarına karşın yine de kendilerini güvensiz hissettiklerini tespit etti. Geleceği planlarken birçok gezi rehberinin özellikle akademik kariyerde meslek dışında alternatif seçeneklere yöneldiği gözlemlendi.