Arap Mehcer Edebiyatının önde gelen yazarlarından olan, edebî kişiliği ile beraber filizof ve ressam olarak da ün yapan Cibran Halil Cibran’ın yaratıcılığı kendine özgünlüğü ile seçilmektedir. Hem Doğu, hem de Batı kültürü içerisinde yetişen Cibran’ın yaratıcılığında her iki kültürün de karışımını görmek mümkündür. Cibran’nın yapıtlarının genelinde, özellikle de “Deli” (“The Madman”) ve “Gezgin” (“The Wanderer”) kitaplarında toplanmış mesellerde kadın konusuna daha geniş yer verilmektedir. Hikmet ve felsefî düşüncelerle zengin olan bu yapıtlarda kadın konusu geleneksel Arap yazarlardan farklı bir biçimde ele alınmaktadır. Yazara göre kadın sevgidir, aşktır, insan kalbinin asıl sahipidir: “Büyük beklenti” (Deli), “Münzevî ve hayvanlar” (Gezgin). Sevinç ve kederi, doğum ve ölümü, sevgi ve nefreti karşılaştıran Cibran, kadını hayatın biribirine zıt iki yüzü olarak sunmaktadır: “Mabedin basamaklarında” (“Deli”), ”Sevgi ve nefret” (Gezgin). Bazen de yazarın yapıtlarında kadın teması kuşakların çatışması olarak sunulmaktadır (“Uyurgezerler” “Deli”). Cibran’nın yapıtlarında kadın konusu daha çok Doğu ve Batı düşünceleri çerçevesinde ele alınmış, onun yaratıcılığının önemli bir parçasını oluşturan resm eserleri ve musikî sanatı konusundaki düşünceleri ile de aynı anlam taşıdığını gözlemlemek mümkündür. (“Lanet”, “Dün, bu gün, yarın”, “Sağır Kadın” (“Gezgin”).