Psikolojik Sermayenin Bireysel Yenilikçilik Üzerine Etkisi: Eğitim Sektörü Örneği

Özet

Psikolojik sermaye, bireysel açıdan çalışanın gelişim ve performansını arttırırken, örgütsel açıdan da çalışanın performansını geliştirerek işletmelere rekabetçi avantaj sağlamaktadır. Günümüz iş dünyasında yöneticiler, örgütlerde başarının elde edilmesinin sadece fiziksel ve finansal sermaye ile mümkün olmayacağını fark etmişlerdir. Rekabet üstünlüğü sağlamak amacıyla, insan kaynaklarının güçlü yönlerini arttırmayı ve üst düzeye çıkarmayı amaçlamakt adırlar. Diğer yandan, küreselleşmenin getirmiş olduğu yenilikler çalışanlarında yeni durumlara uyum sağlamasını zorunlu kılmaktadır. Eğitim sektörünün emek yoğun bir yapıya sahip olması, psikolojik sermaye düzeyi yüksek çalışanları bünyesinde barındırmayı avantaj haline dönüştürmektedir. Aynı zamanda, çalışanların yenilikçi düşünce yapılarıyla hareket ederek ve yenilikleri uygulayarak çalışmalarını yerine getirmeleri amaçlanmaktadır. Örgüt çalışanlarının işyerinde içinde bulundukları psikolojilerinin, işle rine karşı bakış açılarında, yeni fikirlerini ortaya koymalarının nasıl bir etken olabileceği düşünülmekte ve bu düşünce çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Eğitim sektöründe çalışanların psikolojik sermayelerinin güçlü olması ve bunun en önemli çıktısı olan bireysel yenilikçilik eğiliminin artışı, öğrencilere yönelik verimliliğin de artışını sağlaması açısından çok önemlidir. İstanbul’da faaliyet gösteren üç özel ve dört devlet üniversitesinde eğitim veren akademisyenlerden 382 çalışana yönelik yapılan analiz sonucunda psikolojik sermayenin bireysel yenilikçiliği %69,8 pozitif yönde etkilediği belirlenmiştir. Psikolojik sermaye düzeyi arttıkça bireysel yenilikçilik düzeyinin de arttığı sonucuna ulaşılmıştır.